gitmemek

listen to the pronunciation of gitmemek
Türkçe - İngilizce
linger
(neg. form of gitmek ) not to clash
clash
jar
git
go
git
{f} going

Before going to study in Paris, I have to brush up on my French. - Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemek zorundayım.

Before going to work in Paris, I must brush up on my French. - Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemeliyim.

git
{f} gone

Mr White has gone to Canada. - Bay White Kanada'ya gitti.

Mr. White has gone to Canada. - Bay White Kanada'ya gitti.

birbirine gitmemek
clash
birbiriyle iyi gitmemek
clash
git
(Meteoroloji) met

If you had never gone to Boston, you wouldn't have met Tom. - Boston'a hiç gitmediysen Tom'la tanışamazdın.

I went to Kobe, where I first met her. - Onunla ilk tanıştığımız yer olan Kobe'ye gittim.

git
ebb
git
get along with

I just can't get along with him. - Onunla anlaşamadım gitti.

git
went

Yumi went there by herself. - Yumi oraya kendi gitti.

Do you know where your father went? - Babanın nereye gittiğini biliyor musun?

git
going to

Before going to study in Paris, I must brush up on my French. - Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemeliyim.

Before going to study in Paris, I have to brush up on my French. - Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemek zorundayım.

git
go#to
git
türkçeyi ingilizceye çevir
GiT
goto
ciğerlerine hava gitmemek
collapse
dişinin kovuğuna bile gitmemek/dişinin kovuğunu doldurmamak
(for food) not to be enough to satisfy one
git
go to

I wish to go to Hawaii. - Hawaii'ye gitmeyi diliyorum.

It will not make much difference whether you go today or tomorrow. - Bugün ya da yarın gitmen pek fark yaratmayacak.

herkesin gittiği yoldan gitmemek
leave the beaten path
hoşuna gitmemek
displease
randevusuna gitmemek
to break an appointment
randevuya gitmemek
break an appointment
şansı rast gitmemek
to have a losing streak
şansı yaver gitmemek
to be out of luck
İngilizce - İngilizce

gitmemek teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

git
A contemptible person
git
To leave
git
A silly, incompetent, stupid, annoying, or childish person
git
disapproval If you refer to another person as a git, you mean you dislike them and find them annoying. Variant of get. an offensive word for an unpleasant and annoying person, especially a man (get (16-20 centuries), from get )
git
a person who is deemed to be despicable or contemptible; "only a rotter would do that"; "kill the rat"; "throw the bum out"; "you cowardly little pukes!"; "the British call a contemptible person a `git'"
git
To get
git
Group travel in which individuals purchase a group package in which they will travel with others along a pre-set itinerary
git
Abr Group inclusive tour A group tour that is offered only if a minimum number of people book for it
git
{f} get (Colloquial)
git
A stupid or unpleasant person
git
synonym for gastrointestinal tract
Kürtçe - Türkçe

gitmemek teriminin Kürtçe Türkçe sözlükte anlamı

git
darboğaz
gît
kışın belirli soğuk günleri
gît
bela
gît
musibet
gît
varta
gît
badire
İngilizce - Türkçe

gitmemek teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

git
(Argo) defol, kış kış
Fransızca - Türkçe

gitmemek teriminin Fransızca Türkçe sözlükte anlamı

gît
gésir
gitmemek