gir

listen to the pronunciation of gir
Türkçe - İngilizce
come in

She beckoned me to come in. - O bana içeri girmem için işaret etti.

I didn't hear you come in. - İçeri girdiğini duymadım.

(Bilgisayar) sign in
(Bilgisayar) retype
incur
got into

He got into this school in September last year. - Geçen yıl eylül ayında bu okula girdi.

Would you mind telling me how you got into my office? - Sakıncası yoksa ofisime nasıl girdiğini bana söyler misin?

get into

Tom studied hard so he could get into college. - Tom çok çalıştı böylece üniversiteye girebildi.

It's possible that Tom will get into Harvard. - Tom'un Harvard'a girmesi mümkündür.

fallen under
{f} enter

One hundred and fifty people entered the marathon race. - Yüz elli kişi maraton yarışına girdi.

An Englishman, a Belgian and a Dutchman enter a pub and sit down at the counter. Says the barkeeper, Wait a minute, is this a joke or what? - İngiliz, Belçikalı ve Hollandalı bir meyhaneye girer ve tezgahta otururlar. Barmen söyler, Bir dakika bekleyin, bu bir şaka mı ne?

gone into
fell under
fall under
go into

I saw Jane go into her classroom with a smile. - Jane'nin tebessümle sınıfana girdiğini gördüm.

I saw him go into the toilet a few minutes ago. - Beş dakika önce onun tuvalete girdiğini gördüm.

went into
Gir tuşu
Enter key
gir-çık belgesi
triptyque, tryptique, tryptyque
metin gir
(Bilgisayar) enter text
metni gir
(Bilgisayar) enter text
sıraya gir
get into the line
Türkçe - Türkçe

gir teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

GÎR
(Osmanlı Dönemi) f. (Giriften) "Tutmak, yakalamak" mastarının emir köküdür. Türkçedeki: yapan, tutan, tutucu, dağılan, yayılan gibi mânalara gelir. Kelimenin sonuna eklenir
DÂR Ü GİR
(Osmanlı Dönemi) Kavga, savaş, muharebe, harp, ceng