Before going to study in Paris, I must brush up on my French.
- Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemeliyim.
Before going to work in Paris I must freshen up on my French.
- Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemeliyim.
The new couple have gone off to Hawaii on their honeymoon.
- Yeni çift balayında Hawaii'ye gitti.
Mathematics is the part of science you could continue to do if you woke up tomorrow and discovered the universe was gone.
- Matematik, yarın kalkarsan ve evrenin gittiğini keşfedersen yapmaya devam edebileceğin, bilimin bir parçasıdır.
I go into the store, and who do I see? An American friend, who immediately begins to tell me what has been going on with him since we last met.
- Mağazaya gidiyorum ve kimi görüyorum? Onunla son kez buluştuğumuzdan beri kendisinde neler gittiğini bana hemen anlatmaya başlayan bir Amerikan arkadaşımı.
Who's your favorite heavy metal guitarist?
- Favori heavy metal gitaristin kim?
I just can't get along with him.
- Onunla anlaşamadım gitti.
Lastly, she went to America.
- Son olarak o Amerika'ya gitti.
Yumi went there by herself.
- Yumi oraya kendi gitti.
Before going to study in Paris, I must brush up on my French.
- Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemeliyim.
Before going to work in Paris, I must brush up on my French.
- Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemeliyim.
I want to go to London.
- Londra'ya gitmek isterim.
I wish to go to Hawaii.
- Hawaii'ye gitmeyi diliyorum.