gidici

listen to the pronunciation of gidici
Türkçe - İngilizce
about to die

My phone is about to die. - Benim telefon gidici.

temporary, short-term
about to go/die
on death's doorstep, about to die
bound
goer
fugitive
goner

Tom thought he was a goner. - Tom onun gidici biri olduğunu düşündü.

gidici kimse
goner
git
go
git
{f} going

Before going to work in Paris, I must brush up on my French. - Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemeliyim.

Before going to study in Paris, I must brush up on my French. - Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemeliyim.

git
{f} gone

Mr White has gone to Canada. - Bay White Kanada'ya gitti.

The new couple have gone off to Hawaii on their honeymoon. - Yeni çift balayında Hawaii'ye gitti.

git
(Meteoroloji) met

I go into the store, and who do I see? An American friend, who immediately begins to tell me what has been going on with him since we last met. - Mağazaya gidiyorum ve kimi görüyorum? Onunla son kez buluştuğumuzdan beri kendisinde neler gittiğini bana hemen anlatmaya başlayan bir Amerikan arkadaşımı.

Who's your favorite heavy metal guitarist? - Favori heavy metal gitaristin kim?

git
ebb
git
get along with

I just can't get along with him. - Onunla anlaşamadım gitti.

git
went

Do you know where your dad went? - Babanın nereye gittiğini biliyor musun?

Do you know where your father went? - Babanın nereye gittiğini biliyor musun?

git
going to

Before going to work in Paris, I have to brush up on my French. - Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemek zorundayım.

Before going to work in Paris, I must brush up on my French. - Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemeliyim.

git
go#to
git
türkçeyi ingilizceye çevir
GiT
goto
git
go to

I want to go to America someday. - Bir gün Amerika'ya gitmek istiyorum.

It will not make much difference whether you go today or tomorrow. - Bugün ya da yarın gitmen pek fark yaratmayacak.

İngilizce - İngilizce

gidici teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

git
A contemptible person
git
To leave
git
A silly, incompetent, stupid, annoying, or childish person
git
disapproval If you refer to another person as a git, you mean you dislike them and find them annoying. Variant of get. an offensive word for an unpleasant and annoying person, especially a man (get (16-20 centuries), from get )
git
a person who is deemed to be despicable or contemptible; "only a rotter would do that"; "kill the rat"; "throw the bum out"; "you cowardly little pukes!"; "the British call a contemptible person a `git'"
git
To get
git
Group travel in which individuals purchase a group package in which they will travel with others along a pre-set itinerary
git
Abr Group inclusive tour A group tour that is offered only if a minimum number of people book for it
git
{f} get (Colloquial)
git
A stupid or unpleasant person
git
synonym for gastrointestinal tract
Türkçe - Türkçe
Ölmek üzere olan
Gitme durumunda bulunan, gitmek üzere olan, kısa süre için var olan, kalıcı karşıtı
Gitme durumunda bulunan, gitmek üzere olan, kısa süre için var olan, kalıcı karşıtı. Ölmek üzere olan
(Osmanlı Dönemi) REVA
İngilizce - Türkçe

gidici teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

git
(Argo) defol, kış kış
gidici