Sendikanın muhafazakâr bir parti üzerinde baskın bir etkisi var.
- The union has a dominant influence on the conservative party.
İşçi sendikaları hükümeti genel grevle tehdit etmekteydi.
- The labor unions had been threatening the government with a general strike.
İki ülke arasında hiçbir ittifak şansı yok.
- There is no chance of a union between the two countries.
İşçi sendikası grev ilan etti.
- The labor union announced a strike.
Bir işçi sendikası düzenleyecekler.
- They will organize a labor union.