Arabayla istasyondan amcamın evine varmak yaklaşık sadece beş dakika aldı.
- It took only about five minutes to get to my uncle's house from the station by car.
İstasyona erken varmak için çaba harcadı.
- He made an effort to get to the station early.
Çalışmaya başlamak zorundayım.
- I have to get to work.
İşe başlamak istiyorum.
- I want to get to work.
Onlar Avrupa'ya ulaşmak için umutsuzdu.
- They were desperate to get to Europe.
Adaya ulaşmak onlar için zordu.
- It was hard for them to get to the island.
Tom Mary'den gerçeği elde etmeyi başardı.
- Tom succeeded in getting the truth from Mary.
İstediğimi elde etmeyi başardım.
- I succeeded in getting what I wanted.
Kumar oynamak: kesin bir şekilde bir şey için hiçbir şey elde etmemek.
- Gambling: The sure way of getting nothing for something.
Tom Mary'den gerçeği elde etmeyi başardı.
- Tom succeeded in getting the truth from Mary.
Ben erken kalkma alışkanlığı edinmek zorundayım.
- I have to form the habit of getting up early.
He's refusing to testify. I think the Mob got to him.
This job's really getting to me. I don't know how much longer I'll last.
... SAL KHAN: But even getting to the point where ...
... away from me getting to my event, that the only way I was ...