getirilme

listen to the pronunciation of getirilme
Türkçe - İngilizce

getirilme teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

getir
brought

I've brought you a little something. - Sana küçük bir şey getirdim.

I brought you a little something. - Sana küçük bir şey getirdim.

getir
bring

Because we love you, we are updating Tatoeba to bring you a better user experience. See? We love you huh? - Çünkü biz sizi seviyoruz, daha iyi bir kullanıcı deneyimi getirmek için Tatoeba'yı güncelleştiriyoruz. Gördünüz mü? Biz sizi seviyoruz ha?

Bring me the magazines. - Bana dergileri getir.

getir
(Bilgisayar) import

The new law will bring about important changes in the educational system. - Yeni yasa, eğitim sistemine önemli değişiklikler getirecektir.

It's important to unite as many workers as possible. - Mümkün olduğunca çok sayıda işçiyi bir araya getirmek önemlidir.

getir
brought into

Fadil was brought into the police station and questioned. - Fadıl polis karakoluna getirildi ve sorgulandı.

Sami was brought into the police station. - Sami karakola getirildi.

getir
bring into
getir
{f} bringing

Thanks for bringing me here. - Beni buraya getirdiğiniz için teşekkürler.

I could kick myself for not bringing a map. - Bir harita getirmediğim için kendimi tekmeleyebilirdim.

getir
hand in
getir
broughtinto
getir
handin
getir
galligaskins
getir
spat
getir
hand#in
getir
bringinto
getirilmek
to be brought from (a place) to (someone or a place)
getirilmek
to be brought to (someone or a place)
getirilmek
to be fetched
getirilmek
to be put forward, be brought forth, be set forth, be presented
getirilmek
to be appointed to (a position, an office, etc.), be brought to (a position, an office, etc.), be designated (a title)
Türkçe - Türkçe
Getirilmek işi veya durumu
getirilmek
Gelmesi sağlanmak
getirilme