What did you get up to at the weekend?.
Erken kalkmak onun alışkanlığıydı.
- It was his habit to get up early.
Onların bir ideali sabahları kalkmak için bir sebepleri yok.
- They lack an ideal, a reason to get up in the morning.
İstasyona erken varmak için çaba harcadı.
- He made an effort to get to the station early.
Vienna'ya yürüyerek varmak ne kadar sürer?
- How long does it take to get to Vienna on foot?
İşe başlamak istiyorum.
- I want to get to work.
Çalışmaya başlamak zorundayım.
- I have to get to work.
Onlar Avrupa'ya ulaşmak için umutsuzdu.
- They were desperate to get to Europe.
Kent merkezine ulaşmak için hangi otobüs veya trene binebileceğimi bana söyleyebilir misin?
- Can you tell me which bus or train I can take to get to the town centre?
Genellikle saat altı otuz civarında kalkarım.
- I usually get up at about six-thirty.
Genellikle saat sekizde kalkarım.
- I usually get up at 8.
Tom'un doğum günü için bir parti düzenleyelim.
- Let's get up a party for Tom's birthday.
Onlar Tom'un doğum günü için parti düzenleyecekler.
- They will get up a party for Tom's birthday.
I haven't seen you for a while. What have you been getting up to?.
He's refusing to testify. I think the Mob got to him.
This job's really getting to me. I don't know how much longer I'll last.
I'm having difficulty getting up the stairs.
I could see that he was getting up a temper.
I didn't get up until midday.
As dusk fell a storm got up.
Get up off the couch and clean this mess!.
The general got up a large body of men.