Teniste iyileşmek istiyorum.
- I want to get better at tennis.
Biz iyileşmek zorundayız.
- We have to get better.
Biz iyileşmek zorundayız.
- We've got to get better.
Ben gitarda iyileşmek istiyorum.
- I want to get better at guitar.
Daha iyi olmak istiyorsan bu ilacı almak zorundasın.
- If you ever want to get better, you have to take this medicine.
Daha iyi olmak üzere.
- It's about to get better.
O iki hafta içinde iyileşecek.
- He will get better in two weeks.
İnşallah o yakında iyileşir.
- I hope he'll get better soon.
Many people returned to work a bit anxious, they acknowledged, but grimly determined not to let terrorists get the better of them.