Biz iyileşmek zorundayız.
- We have to get better.
Teniste iyileşmek istiyorum.
- I want to get better at tennis.
Ben gitarda iyileşmek istiyorum.
- I want to get better at guitar.
Teniste iyileşmek istiyorum.
- I want to get better at tennis.
Fransızca konuşmada daha iyi olmak istiyorum.
- I would like to get better at speaking French.
Daha iyi olmak üzere.
- It's about to get better.
Onun yakında iyileşeceğini umuyorum.
- I hope that she'll get better soon.
O iki hafta içinde iyileşecek.
- He will get better in two weeks.
... although we're trying to get better on that. ...
... data as Google Now so it will get better and better the more ...