O, soğuk algınlığına yakalanma korkusuyla odadan ayrılmaya cesaret edemiyor. - She doesn't dare leave the room for fear she should catch cold.
O, soğuk algınlığına yakalanma korkusuyla odadan ayrılmaya cesaret edemiyor.
She doesn't dare leave the room for fear she should catch cold.
Kolayca soğuk algınlığına yakalanırım. - I tend to catch colds.
Kolayca soğuk algınlığına yakalanırım.
I tend to catch colds.