geschadet

listen to the pronunciation of geschadet
Almanca - Türkçe
zarar
İngilizce - Türkçe

geschadet teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

hurt
{f} ağrımak
damaged
{s} hasarlı

Hasarlı bagaj için hiç tazminat aldın mı? - Did you receive any compensation for the damaged luggage?

Chris'in kalbi o kadar boş ve hasarlı hissetti ki o tamir edilemedi. - Chris' heart felt so empty and damaged that it couldn't be repaired.

hurt
{i} yaralı

Tom yaralı tek kişiydi. - Tom was the only one hurt.

Tom'un yaralı olduğunu anlıyorum. - I understand that Tom is hurt.

damaged
bozulmuş
damaged
zarar verilmiş
damaged
hasara uğramak
hurt
ağrıtmak
hurt
zedelemek (bir uzvu)
hurt
ziyan
damaged
zarar görmüş

Çatı fırtınadan zarar görmüştü. - The roof was damaged by the storm.

Zarar görmüş itibarını tamir etmeye çalıştım. - I tried to repair his damaged prestige.

damaged
{f} hasar ver

Kasırga küçük eve hasar verdi. - The hurricane damaged the small house.

Sami, Leyla'nın itibarına hasar verdi. - Sami damaged Layla's reputation.

damaged
zarar ver

Bu skandal, şirketimizin kamuoyundaki imajına ciddi olarak zarar verdi. - This scandal has severely damaged the public image of our company.

Kuraklık oradaki tüm ürünlere zarar verdi. - The drought damaged all the crops there.

damaged
{s} bozuk
damaged
{f} zarar ver: adj.zarar görm
damaged
{s} ezik ve çürük içinde
damaged
{f} hasar ver: adj.hasarlı
damaged
{s} mahvolmuş
Almanca - İngilizce