gerund of to count; an act of counting

listen to the pronunciation of gerund of to count; an act of counting
İngilizce - Türkçe

gerund of to count; an act of counting teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

counting
sağlayarak
counting
{f} say

Seni tekrar görünceye kadar dakikaları sayıyorum. - I'm counting the minutes until I see you again.

Saymada yanlış yapmamaya özen göstermelisin. - You must be accurate in counting.

counting
(Politika, Siyaset) oy sayımı
counting
{i} sayma

Tom'un uyumada problemi olduğunda, o kakımları saymaya başlar.O, onu çabucak sakin bir hale getirir. Ve o kakımları elliye kadar sayabilmeden önce derin uykuya dalar. - When Tom has trouble sleeping, he starts counting stoats. That quickly brings him into a peaceful mood, and he is fast asleep before he could count the stoats to fifty.

Ben saymayı durdurdum. - I've stopped counting.

counting
{i} hesap

Abaküsler hesaplama aracıdır. - Abacuses are counting devices.

Tom Mary'nin, parti hazırlığı için ona yardım edeceğini hesaplamıştı. - Tom was counting on Mary to help him get ready for the party.

counting
{i} sayım

Oy pusulalarının sayımı yarım saat aldı. - The counting of the ballots took half an hour.

İngilizce - İngilizce
counting
gerund of to count; an act of counting