germeli

listen to the pronunciation of germeli
Türkçe - İngilizce
braced
Simple past tense and past participle of brace
Two figures of the same form, interlacing each other
Simple past and past participle of the verb to brace
Having braces or similar supports
held up by braces or buttresses
positioned so as to be ready for confrontation or danger; "he stood to attention with his shoulders braced"
germeli düzelteç
stretcher leveller
germeli düzeltme
stretcher levelling
germeli kurutucu
stenter drier
ger
{f} strained

The atmosphere became strained when he came. - O geldiğinde ortam gerginleşti.

Their marriage has been strained lately because of financial problems. - Mali sıkıntılar nedeniyle evlilikleri son zamanlarda gerildi.

ger
stretch out
ger
{f} stretch

I got out of bed and had a good stretch. - Ben yataktan kalktım ve iyi bir gerindim.

During the intermission I got up to stretch my legs. - Molada bacaklarımı germek için kalktım.

ger
{f} tense

The atmosphere in Washington became very tense. - Washington'daki atmosfer çok gergin oldu.

What Jane said made the atmosphere less tense. - Jane'in söylediği ortamı daha az gerdi.

ger
{f} straining
ger
{f} tensed

Relax. You're all tensed up. - Rahatlayın. Hepiniz gerginsiniz.

ger
{f} strain

The atmosphere became strained when he came. - O geldiğinde ortam gerginleşti.

His weight strained the rope. - Onun ağırlığı ipi gerdi.

ger
{f} stretched

He stretched and took a deep breath. - Gerindi ve derin bir nefes aldı.

My father stretched after dinner. - Babam akşam yemeğinden sonra gerildi.

ger
tense up
ön germeli beton
Prestress concrete
ger
recover

He soon recovered his composure. - Kısa sürede soğukkanlılığını geri kazandı.

He has completely recovered and can go back to work. - Tom tamamen iyileşti ve işe geri gidebilir.

İngilizce - İngilizce

germeli teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

ger
v do [ON gera]
ger
in the Torah, the term applied to the resident non-Israelite who could no longer count on the protection of his erstwhile tribe or society (language=Ivrit) ["A Modern Commentary," Rabbi Gunther Plaut]
ger
form of a verb which acts as a noun (Grammar)
ger
Traditional housing of the Mongolians A round, felt tent Especially in the countryside this is the most comen housing
ger
German
ger
gerund
İngilizce - Türkçe

germeli teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

ger
İskeleti tahtadan ve kalın maddelerden oluşan,kolayca inşa edilebilen ve atla bile taşınabilen at şeklinde çadır ev

Mongolian nomads live in gers.

germeli