gerin

listen to the pronunciation of gerin
Türkçe - İngilizce
Stretch
geri
back

He isn't back yet. He may have had an accident. - O henüz geri gelmedi. Kaza geçirmiş olabilir.

He came back before eight. - Sekizden önce geri döndü.

geri
{i} rest

Please, remember those words for the rest of your life. - Lütfen hayatınızın geriye kalanı için bu kelimeleri hatırlayın.

Do you want the rest of my sandwich? - Benim sandviçin geri kalanını istiyor musunuz?

geri
rear

Tom always looks in the rearview mirror before he backs up. - Tom her zaman geri gitmeden önce dikiz aynasına bakar.

geri
{s} reverse

Tom started the car and put it in reverse. - Tom arabayı çalıştırdı ve onu geri vitese aldı.

geri
behind

Our company is going to be left behind too if we don't create an environment in which we can get instant Internet access. - Acil internet girişi olan bir çevre yaratmazsak, bizim şirketimizde geride kalacak.

They decided to leave extra food behind. - Ekstra yiyeceği geride bırakmaya karar verdiler.

geri
background
geri
remainder
geri
(Bilgisayar) prev
geri
aft
geri
(Bilgisayar) previous
geri
(Bilgisayar) back space
geri
lag
geri
undeveloped
geri
imbecile
geri
(Bilgisayar) back to
geri
provincial
geri
with-
geri
arrears
geri
stupid
geri
(Bilgisayar) bksp
geri
reclaim
geri
(Bilgisayar) backspace
geri
reclaimed
geri
to back
geri
restored to
geri
back in

Tom is back in his office. - Tom ofisine geri döndü.

Tom told Mary to put the hammer back into the toolbox when she was finished using it. - Tom Mary'ye kullanmayı bitirdiğinde çekici alet çantasına geri bırakmasını söyledi.

geri
back from
geri
the rest, remaining part, remainder, what's left
geri
slow (timepiece)
geri
the past
geri
backward

She is backward in expressing her opinion. - O, fikrini ifade etmede geri kalmış.

The actress fell backward over the stage. - Aktris, sahne üzerinde geriye düştü.

geri
reversing
geri
backwards

Tom is walking backwards. - Tom geriye doğru yürüyor.

Why is it easier to park the car backwards than forwards? - Arabayı geriye doğru park etmek neden ileriye doğru park etmekten daha kolaydır?

geri
backward, behind in time or progress, behindhand
geri
retarded, backward
geri
outcome, result
geri
back, rear, reverse; rest, remainder; back, hind; backward, undeveloped; (saat, vb.) slow; stupid, half-witted, imbecile; back, backward(s)
geri
re
geri
posterior
geri
back, backward, to the rear
geri
retro
geri
hind

In hindsight, this was a mistake. - Geriye dönüp baktığımda, bu bir hataydı.

geri
slow

As my watch was slow, I missed the special express. - Saatim geri kaldığı için özel ekspresi kaçırdım.

The clock is ten minutes slow. - Saat on dakika geri kalmış.

geri
aback
geri
rearward
geri
Back up!/Back!
geri
anus (of an animal)
geri
back, back side, rear, the space behind
geri
with

I think everyone looks back on their childhood with some regret. - Bence herkes biraz pişmanlık ile kendi çocukluğuna geri bakar.

She will be back within a week. - O bir hafta içinde geri dönecek.

geri
pull away
İngilizce - İngilizce

gerin teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

Geri
A diminutive of the female given name Geraldine, also used as a formal given name
geri
Kick
Türkçe - Türkçe
gerin