We had to come back soon because school was about to start.
- Hemen geri gelmek zorundaydık çünkü okul başlamak üzereydi.
He gave me a promise to come back soon.
- O,yakında geri gelmek için bana söz verdi.
In this horror movie, it is possible for the dead to come back to life.
- Bu korku filminde, ölü için hayata geri gelmek mümkündür.
Can you just tell me now, so I don't have to come back tomorrow?
- Sadece bana şimdi söyleyebilir misin, böylece yarın geri gelmek zorunda kalmam.
I was very glad to get back.
- Geri gelmekten çok memnundum.
If you want to come back, I'll understand.
- Geri gelmek istersen, anlarım.
I want to come back here.
- Buraya geri gelmek istiyorum.
The symptoms haven't returned.
- Semptomlar geri gelmedi.
He gave me a promise to come back soon.
- O,yakında geri gelmek için bana söz verdi.
You may go out as long as you come back soon.
- Kısa sürede geri gelmen şartıyla dışarı çıkabilirsin.
I wish you'd consider coming back to work for us.
- Keşke bizim için çalışmaya geri gelmeyi düşünsen.
I thought you weren't coming back.
- Geri gelmediğini düşündüm.