The symptoms haven't returned.
- Semptomlar geri gelmedi.
I wish you'd consider coming back to work for us.
- Keşke bizim için çalışmaya geri gelmeyi düşünsen.
I thought you weren't coming back.
- Geri gelmediğini düşündüm.
I want to come back here.
- Buraya geri gelmek istiyorum.
I would like to leave this town and never come back.
- Ben bu şehri terk etmek istiyorum ve asla geri gelmek istemiyorum.
Sami wants to come back to this house.
- Sami bu eve geri gelmek istiyor.
In this horror movie, it is possible for the dead to come back to life.
- Bu korku filminde, ölü için hayata geri gelmek mümkündür.
I was very glad to get back.
- Geri gelmekten çok memnundum.
I expect her to come back before lunch.
- Onun öğle yemeğinden önce geri gelmesini bekliyorum.
If I don't come back, the venture will probably be unsuccessful.
- Eğer geri gelmezsem, girişim muhtemelen başarısız olur.
I want to come back here.
- Buraya geri gelmek istiyorum.
If you want to come back, I'll understand.
- Geri gelmek istersen, anlarım.