I need no justification for my actions.
- Eylemlerim için hiçbir gerekçeye ihtiyacım yok.
Tom now has a good reason to be happy.
- Tom'un şimdi mutlu olmak için iyi bir gerekçesi var.
I understand your reasons.
- Gerekçelerini anlıyorum.
There is no excuse for such behavior.
- Bu tür bir davranış için hiçbir gerekçe yoktur.
My nephew was excused on the grounds of his youth.
- Erkek yeğenim gençliği gerekçesiyle mazur görüldü.
Tom took early retirement on health grounds.
- Tom sağlık gerekçesiyle erken emekli oldu.
He resigned on the grounds that he was ill.
- O, hasta olduğu gerekçesiyle istifa etti.