Ken ile gidiyorum. O, serin, nazik ve akıllı. Dahası, o bekar!
- I'm going with Ken. He is cool, gentle and smart. What's more, he is single!
Bay Hawk nazik bir beyefendidir.
- Mr. Hawk is a kind gentleman.
Sir Harold kibar bir İngiliz beyefendisi.
- Sir Harold is a fine English gentleman.
Basset tazıları kibar köpeklerdir.
- Basset hounds are gentle dogs.
Tom sevgi dolu ve şefkatli bir beyefendi.
- Tom is a loving and caring gentleman.
Yaşlandıkça, daha hoşgörülü oldu.
- As he grew older, he became gentler.
O, kapıyı hafifçe itti.
- She gave the door a gentle push.
Tom, Mary'yi yavaşça itti.
- Tom gave Mary a gentle push.
Yumuşak bir rüzgar esiyor.
- A gentle wind is blowing.
Onun sesi yumuşak ve kibardı.
- His voice was soft and gentle.