genişleme

listen to the pronunciation of genişleme
Türkçe - İngilizce
enlargement
expansion

The expansion of the universe is speeding up. - Evrenin genişlemesi hızlanıyor.

dilatation, dilation, becoming dilated
(Hukuk) enlargement, extension, expansion
stretch
expansiveness
spread
becoming spacious, extension, expansion
broadening; expansion
dilatation
widening, broadening, spreading out
dilation
becoming wide
elongation
swelling
(Dilbilim) opening
evolvement
(Argo) beef up
distension
{i} expanding
{i} broadening
development
extension
expansive
(Anatomi) dilatatio
genişlemek
expand
genişlemek
enlarge
genişleme oranı
ratio of expansion
genişleme politikası
expansionism
genişleme süreci
(Hukuk) enlargement process
genişleme zamanı
expansion stroke
genişlemek
extend
genişlemek
develop
genişlemek
broaden
genişlemek
(deyim) expand into
genişlemek
ease up
genişlemek
become wide
genişlemek
swell
genişle
{f} broadening
genişle
expand

University education is designed to expand your knowledge. - Üniversite eğitimi bilginizi genişletmek için tasarlanmıştır.

Will the universe expand indefinitely? - Evren sonsuza kadar genişleyecek mi?

genişle
{f} expanding

The workers are expanding the road. - İşçiler yolu genişletiyor.

genişle
become wide
genişlemek
spread out
genişlemek
widen
genişlemek
branch out
avrupa birliği genişleme süreci
EU enlargement process
bollaşıp genişleme
plenty of expansion of com-
beklenen parasal genişleme
(Ticaret) anticipated monetary expansion
birden genişleme
sudden expansion
dikey genişleme
(Ticaret) vertical expansion
genişlemek
to dilate, become dilated
genişlemek
yawn
genişlemek
splay
genişlemek
to become spacious, extend, become vast, expand
genişlemek
sprawl
genişlemek
(giysi) flare
genişlemek
to widen, to broaden, to enlarge, to dilate; to expand, to extend; to ease up
genişlemek
dilate
genişlemek
to widen, broaden, spread out
hastane cerrahi genişleme paketi (USAF)
(Askeri) hospital surgical expansion package (USAF)
sonlu genişleme cismi
(Matematik) finite extension field
sonsuz genişleme cismi
(Matematik) infinite extension field
tedrici genişleme
gradual expansion
terminal genişleme basıncı
terminal expansion pressure
Türkçe - Türkçe
Genişlemek işi
ektazi
Genişlemek
büyümek
Genişlemek
(Osmanlı Dönemi) TEMAÎ
Genişlemek
genelmek
Genişlemek
(Osmanlı Dönemi) TEBARÜK
genişlemek
Geniş duruma gelmek, büyümek
genişlemek
Yaygın duruma gelmek
genişlemek
Rahat bir duruma gelmek, açılmak, ferahlamak: "Ahali dar parmaklıklardan kurtulur kurtulmaz, yelpaze gibi açılıp genişleyerek dağılıyorlardı."- P. Safa
genişlemek
Rahat bir duruma gelmek, açılmak, ferahlamak
genişleme