generating a sense of pride; being a cause for pride

listen to the pronunciation of generating a sense of pride; being a cause for pride
İngilizce - Türkçe

generating a sense of pride; being a cause for pride teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

proud
gururlu

Doktor olmaktan gururluyum. - I am proud of being a doctor.

Birey ne kadar gururlu olursa, ceza o kadar sert olur. - The prouder the individual, the harsher the punishment.

proud
{s} kibirli

Aşk sabırlıdır, aşk şefkatlidir. Kıskanmaz, övünmez, kibirli değildir. - Love is patient, love is kind. It does not envy, it does not boast, it is not proud.

Ondan hoşlanmadım çünkü çok kibirli. - I don't like him because he is too proud.

proud
{s} kibirli: He's too proud to apologize. O kadar kibirli ki özür bile dilemez
proud
göğsü kabarmak
proud
göğüsü kabarmak
proud
grurlu
proud
muhteşem
proud
heybetli
proud
özünü beğenmiş
proud
proud flesh tıb
proud
{s} görkemli
proud
proudheartedkibirli
proud
(sıfat) gurur verici, azametli, gururlu, onurlu, şerefli, mağrur, kibirli, görkemli, kabarmış
proud
canlı görkemli
proud
izzetinefsi olan
proud
{s} azametli
proud
{s} şerefli

Şerefli ölmektense şerefsiz yaşamak daha iyidir. - Better to live dishonored than die proud.

proud
{s} gurur verici

Hayatımın en gurur verici anıydı. - It was the proudest moment of my life.

O en gurur verici anlarımdan biriydi. - It was not one of my proudest moments.

İngilizce - İngilizce
proud

It was a proud day when we finally won the championship.