generally used in pairs

İngilizce - Türkçe

generally used in pairs teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

İlgili Terimler

crane

{i} vinç

Sadako'nun şimdi yapabileceği bütün şey kağıttan vinçler yapmak ve bir mücize beklemekti. - All Sadako could do now was to make paper cranes and hope for a miracle.

Vinç yirmi ton beton kaldırabilir. - The crane can lift twenty tons of concrete.

crane

{f} vinç ile kaldırmak

crane

{i} turna

Bana bir kağıt turna kuşu yapar mısın? - Will you make me a paper crane?

Turnalar yuvalarını kilisenin çan kulelerine yapmaya eğilimliler. - The cranes tend to make their nests in the bell towers of churches.

crane

{i} sifon

crane

turna gibi boynunu uzatmak

crane

kaldırma makinesi

crane

katman

crane

(boynunu) uzatmak

crane

{f} vinçle kaldırmak

crane

{i} vinç,vinç

crane

Belearica pavonina demoiselle crane telli turna

crane

turna Grus grus

crane

crowned crane tuğlu turna

crane

{f} turna gibi uzanmak

crane

turna/vinç

crane

uzatmak

İngilizce - İngilizce

generally used in pairs teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

crane

Heceleme

gen·er·al·ly used in pairs

Türkçe nasıl söylenir

cenrıli yuzd în perz

Telaffuz

/ˈʤenrəlē ˈyo͞ozd ən ˈperz/ /ˈʤɛnrəliː ˈjuːzd ɪn ˈpɛrz/