They worked hard in order to develop a new machine.
- Yeni bir makine geliştirmek için çok çalıştılar.
Many efforts have been make to develop market for imports.
- İthalatlar için pazarlar geliştirmek için epeyce çaba sarfedilmektedir.
Tom really wants to improve.
- Tom gerçekten geliştirmek istiyor.
The priest tried to improve the people's morals.
- Rahip insanların maneviyatını geliştirmek için çalıştı.
All you have to do is to cultivate the ability to put yourself in the other fellow's place.
- Tek yapmanız gereken, kendinizi diğer arkadaşın yerine koyma yeteneğini geliştirmek.
Sports are effective to cultivate friendship.
- Sporlar dostluk geliştirmek için etkilidir.
I want to build up my vocabulary.
- Kelime haznemi geliştirmek istiyorum.
I want to better myself.
- Kendimi geliştirmek istiyorum.
I'm prepared to do anything to better myself.
- Kendimi geliştirmek için her şeyi yapmaya hazırım.
They implemented a communication policy so as to promote their new concept.
- Onlar yeni bir kavram geliştirmek için bir iletişim politikası uygulamıştır.
I want to build up my vocabulary.
- Kelime haznemi geliştirmek istiyorum.
Did you notice him coming in?
- Onun içeri gelişini fark ettin mi?
I'm looking forward to your coming to Japan.
- Japonya'ya gelişini dört gözle bekliyorum.
The arrival of the troops led to more violence.
- Askerlerin gelişi daha fazla şiddete yol açtı.
Possibly, the accident will delay his arrival.
- Kaza onun gelişini muhtemelen geciktirecek.
For the sake of long-term interests, we have decided to sell the development department.
- Uzun vadeli çıkarların uğruna, biz geliştirme departmanını satmaya karar verdik.
The priest tried to improve the people's morals.
- Rahip insanların maneviyatını geliştirmek için çalıştı.
Roosevelt worked hard to improve America's relations with Japan.
- Roosevelt, Amerika'nın Japonya ile ilişkileri geliştirmek için çok çalıştı.
Trade between the two countries has been steadily growing.
- İki ülke arasındaki ticaret sürekli gelişiyor.
I want to build up my vocabulary.
- Kelime haznemi geliştirmek istiyorum.
Reading helps you build up your vocabulary.
- Okumak kelime dağarcığınızı geliştirmenize yardım eder.
The fine arts flourished in Italy in the 15th century.
- Güzel sanatlar on beşinci yüzyılda İtalya'da gelişti.
Civilization has flourished for hundreds of years in this hidden land.
- Medeniyet bu gizli topraklarda yüzlerce yıldır gelişti.
The tribe wasn't delighted about the advent of the peacemaker.
- Kabile arabulucunun gelişi hakkında memnun değildi.
The story revolves around a mysterious adventure.
- Hikaye gizemli bir macera etrafında gelişiyor.
Her studies contributed greatly to developing scientific research.
- Onun çalışmaları bilimsel araştırmayı geliştirmeye çok katkıda bulundu.
Several young engineers were employed and were devoted to developing a new computer.
- Birçok genç mühendis istihdam edildi ve onlar kendilerini yeni bir bilgisayar geliştirmek için adadılar.
I want to build up my vocabulary.
- Kelime haznemi geliştirmek istiyorum.
Reading helps you build up your vocabulary.
- Okumak kelime dağarcığınızı geliştirmenize yardım eder.
I'm interested in improving my German.
- Almancamı geliştirmekle ilgiliyim.
I'm interested in improving my French.
- Fransızcamı geliştirmekle ilgileniyorum.