gegebenheiten

listen to the pronunciation of gegebenheiten
Almanca - Türkçe
durum, hal, sonuç
İngilizce - Türkçe

gegebenheiten teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

conditions
koşullar

O politikacı iç ve dış koşullarda deneyimlidir. - That politician is well versed in internal and external conditions.

Kilometre performansı sürüş koşullarına göre değişir. - Mileage varies with driving conditions.

conditions
şartlar

Gelişmiş yaşam şartlarına acil bir ihtiyaç var. - There is an urgent need for improved living conditions.

Çalışma şartlarını iyileştirmek istiyorlar. - They want to better their working conditions.

circumstances
{i} şartlar

Bu şartlar altında teslim olmaktan başka seçeneğimiz yok. - Under the circumstances we have no choice but to surrender.

Şartlar benim yurt dışına gitmeme izin vermedi. - The circumstances did not allow me to go abroad.

conditions
koşul

Onlar daha iyi çalışma koşulları talep etmedi. - They did not demand better working conditions.

O politikacı iç ve dış koşullarda deneyimlidir. - That politician is well versed in internal and external conditions.

conditions
durum

Hava durumları değişebilir. - Weather conditions may change.

Bu hastanın durumu günden güne kötüleşiyor. - This patient's conditions are getting worse day after day.

circumstances
{i} koşullar

Bu koşullar altında, iflas kaçınılmazdır. - Under the circumstances, bankruptcy is inevitable.

Biz, mevcut koşullar altında daha fazla fiyat indirimi teklif edemeyiz. - We cannot offer a further price reduction under the current circumstances.

conditions
alıştır/düzenle
conditions
(Ticaret) işlem
circumstances
{i} varlık
circumstances
mali durum/koşullar
circumstances
{i} zenginlik
circumstances
mali durum
circumstances
durumlar

Bunlar özel durumlar. - These are special circumstances.

Sorunun ardında karmaşık durumlar vardır. - There are complicated circumstances behind the matter.

conditions
(Ticaret) muamele
conditions
koşullu olarak