Bill çok erken kalktı ve ilk treni yakaladı.
- Bill got up so early that he caught the first train.
Yaşlı adam büyük bir balık yakaladı.
- The old man caught a big fish.
Eve dönerken yağmura yakalanmıştım.
- I was caught in a shower on my way home.
Tom soğuk algınlığına yakalanmış gibi görünüyor.
- Tom seems to have caught a cold.
Nehre vardığımızda bir serinlik hissettik.
- We felt the coolness when we arrived at the river.
Norveç Reggae'si çok harika. Sadece mükemmel.
- Norwegian reggae is very cool. Simply excellent.