geciktir

listen to the pronunciation of geciktir
Türkçe - İngilizce
{f} stall
put off
{f} retarding
{f} reprieve
{f} retard

Some flame retardants can cause cancer and hormonal disruptions. - Bazı alevlenmeyi geciktiriciler kanser ve hormonal bozulmalara neden olabilir.

{f} retarded
delayed

I was delayed by a traffic jam. - Bir trafik sıkışıklığı tarafından geciktirildim.

Heavy snow delayed the train for several hours. - Yoğun kar treni birkaç saat geciktirdi.

{f} delay

The weather will delay the start of the race. - Hava yarışın başlamasını geciktirecek.

I was delayed by a traffic jam. - Bir trafik sıkışıklığı tarafından geciktirildim.

put#off
gecik
{f} lagging
gecik
{f} lag

Employment continued to lag. - İş gecikmeye devam etti.

How can I fix the lag? - Gecikmeyi nasıl düzeltebilirim?

gecik
{f} delay

It's necessary to discuss the problem without delay. - Gecikmeden sorunu görüşmek gereklidir.

We need to avoid any further delays. - Başka gecikmelerden kaçınmalıyız.

geciktir