It's hard to get by on minimum wage.
- Asgari ücretle geçinmek zordur.
I can't get by on such a small income.
- Böylesine küçük bir gelirle geçinemem.
Henry is old enough to support himself.
- Henry kendini geçindirmek için yeterince yaşlıdır.
Tom doesn't earn enough money to support a woman like Mary.
- Tom Mary gibi bir kadını geçindirmek için yeterli para kazanmıyor.
It takes a lot of money to keep up such a big house.
- Böylesine büyük bir evi geçindirmek için çok para gerekir.
It takes a lot of money to keep up such a big house.
- Böylesine büyük bir evi geçindirmek için çok para gerekir.