gazlanma

listen to the pronunciation of gazlanma
Türkçe - İngilizce

gazlanma teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

gaz
gas

Air is a mixture of various gases. - Hava, çeşitli gazların bir karışımıdır.

In case of an earthquake, turn off the gas. - Bir deprem durumunda, gazı kapatın.

gaz
{s} gaseous

This substance is in gaseous state. - Bu madde, gaz halindedir.

Matter can be solid, gaseous or liquid. - Madde; katı, gaz ​​veya sıvı olabilir.

gaz
{i} exhalation
gaz
port
gaz
wind

He's only winding you up. - O sadece seni gaza getiriyor.

Potatoes give me wind. - Patatesler bana gaz yapar.

gaz
motor oil
gaz
fumes

Try not to inhale the fumes. - Gazı teneffüs etmemeye çalışın.

gaz
accelerator

I stepped carefully on the accelerator. - Gaz pedalına dikkatlice bastım.

Have you ever got in your car after a long absence and got the brake mixed up with the accelerator? - Sen hiç uzun bir aradan sonra arabana bindin mi ve frenle gazı karıştırdın mı?

gaz
kerosene

Tom went out to buy kerosene for his stove. - Tom sobasına gazyağı almak için dışarıya çıktı.

I warned little Mary to leave the kerosene heater alone. - Küçük Mary'yi gazyağı ısıtıcısına dokunmaması için uyardım.

gaz
fume

Try not to inhale the fumes. - Gazı teneffüs etmemeye çalışın.

gaz
kerosine
Gaz
(Tıp) air

Air is a mixture of gases. - Hava gazların karışımıdır.

Air is a mixture of various gases. - Hava, çeşitli gazların bir karışımıdır.

gaz
gas supply
gaz
fuel gas
gaz
aero
gaz
gas; kerosene, oil; (midede) flatulence, wind
gaz
oil

It is always dark beneath the oil lamp. - Gaz lambasının altı her zaman karanlıktır.

The Southeast is a major energy producer of coal, crude oil, and natural gas. - Güneydoğu kömür, ham petrol ve doğal gaz ile ilgili önemli bir enerji üreticisidir.

gaz
absorptive
gaz
pop

Fizzy water isn't very popular in America. - Gazlı su Amerika'da çok popüler değil.

The newspaper began to lose readers when it dispensed with one of its most popular writers. - En popüler yazarlarından biri bırakınca gazete okuyucu kaybetmeye başladı.

gazlanmak
to become windy/gassy/flatulent
gazlanmak
to be smeared with kerosene
Türkçe - Türkçe
Gazlanmak işi
GAZ
Sindirim borusunda, ağızdan yutulan hava ile mayalanma sonucu oluşan uçucu maddelerin karışması
GAZ
Gaz yağı, petrol: "Aklıma geldi, kilerden bir teneke gaz çıkarttım."- A. Gündüz
GAZ
Doğal gaz
GAZ
(Osmanlı Dönemi) f. Isırma, dişle tutma
GAZ
(Osmanlı Dönemi) Di
GAZ
Gaz lambası: "Gözümü açtım ki gazlardan ikisi de sönmüş."- A. Rasim
GAZ
Tül
GAZ
Normal basınç ve sıcaklıkta olduğu gibi kalan, içinde bulunduğu kabın her yanına yayılma ve bu kabın iç yüzeyinin her noktasına basınç yapma özelliğinde olan akışkan madde
gaz
Normal basınç ve sıcaklıkta olduğu gibi kalan, içinde bulunduğu kabın her yanına yayılmak ve bu kabın iç yüzeyinin her noktasına basınç yapmak özelliğinde olan akışkan madde
gaz
Gaz yağı, petrol
gaz
bakınız: doğal gaz
gaz
ipek baş örtüsü
gaz
bakınız: gaz lambası
gazlanmak
Sindirim yolunda gaz olmak
gazlanmak
Gaz yağı sürülmek
gazlanma