Fizzy water isn't very popular in America.
- Gazlı su Amerika'da çok popüler değil.
Matter can exist as a solid, liquid, or gas.
- Madde katı, sıvı veya gaz olarak bulunabilir.
Thousands of people lost their lives in the Bhopal Gas Tragedy, and even today hundreds of thousands of people still suffer from the ill-effects of the poisonous gas.
- Binlerce insan Bhopal Gaz Trajedisi'nde hayatlarını kaybetti ve bugün bile yüzlerce, hatta binlerce insan hâlâ zehirli gazın kötü etkilerinden muzdariptir.
Steam is water changed to a gaseous form by the application of heat. It may be either saturated, superheated, dry or wet.
- Buhar ısı uygulanmasıyla bir gaz formuna dönüştürülebilir sudur. Bu da, ya doymuş, kızdırılmış, kuru ya da ıslak olabilir.
Matter can be solid, gaseous or liquid.
- Madde; katı, gaz veya sıvı olabilir.
Potatoes give me wind.
- Patatesler bana gaz yapar.
He's only winding you up.
- O sadece seni gaza getiriyor.
Try not to inhale the fumes.
- Gazı teneffüs etmemeye çalışın.
I stepped carefully on the accelerator.
- Gaz pedalına dikkatlice bastım.
Have you ever got in your car after a long absence and got the brake mixed up with the accelerator?
- Sen hiç uzun bir aradan sonra arabana bindin mi ve frenle gazı karıştırdın mı?
Tom went out to buy kerosene for his stove.
- Tom sobasına gazyağı almak için dışarıya çıktı.
I warned little Mary to leave the kerosene heater alone.
- Küçük Mary'yi gazyağı ısıtıcısına dokunmaması için uyardım.
Try not to inhale the fumes.
- Gazı teneffüs etmemeye çalışın.
Air is a mixture of gases that we cannot see.
- Hava bizim göremediğimiz gazların karışımından oluşuyor.
Exhaust from factories pollutes the air.
- Fabrikalardan gelen gazlar havayı kirletir.
The Southeast is a major energy producer of coal, crude oil, and natural gas.
- Güneydoğu kömür, ham petrol ve doğal gaz ile ilgili önemli bir enerji üreticisidir.
It is always dark beneath the oil lamp.
- Gaz lambasının altı her zaman karanlıktır.
Fizzy water isn't very popular in America.
- Gazlı su Amerika'da çok popüler değil.
The newspaper began to lose readers when it dispensed with one of its most popular writers.
- En popüler yazarlarından biri bırakınca gazete okuyucu kaybetmeye başladı.