If you describe something as unseen, you mean that it has not been seen for a long time. a spectacular ballroom, unseen by the public for over 30 years We print a selection of previously unseen photos from the Spanish rider's early years
You can use unseen to describe things which people cannot see. For me, a performance is in front of a microphone, over the radio, to an unseen audience There was barely time for the two boys to escape unseen. not noticed or seen. a piece of writing that you must translate into your own language in an examination
(Osmanlı Dönemi) Güman. Hislerle veya akıl ile bilinmeyen şey. (Bak: Ahbar-ı gayb)(Demek Cenab-ı Hakk'ın gayet büyük ve mükemmel bir rahmeti, re'feti ve şefkati, gaybı bildirmemektedir. Bilhassa masum hayvanlar hakkında daha tamdır. Demek sefihane lezzette sen hayvanlara yetişemezsin. Binler derece aşağı düşersin! Çünki, hayvana nisbeten gaybi olan şeyleri senin aklın görüyor. Elemini alıyor. Setr-i gaybda bulunan istirahat-ı tammeden bilkülliye mahrumsun. S.)