Bahçede bir tavşan koşuyor.
- A rabbit is running in the garden.
Bahçe, evin önündedir.
- The garden is in front of the house.
Bazı bahçıvanlar parkta açelyalara bakarlar.
- Several gardeners look after the azaleas in the park.
Park içinde bir heykel bahçesi var.
- There's a sculpture garden inside the park.
Köpek çitin üzerinden bahçeye atladı.
- The dog jumped over the fence into the garden.
Biz bahçeye bitki diktik.
- We have planted the garden.
Babamın bir dinlenmeye ihtiyacı var. O üç saattir bahçede çalışmaktadır.
- Dad needs to take a rest. He's been working in the garden for three hours.
Tom bahçede çalışırken uzun kollu giyer.
- Tom wears long sleeves when working in the garden.
Onu bahçede çalışırken buldum.
- I found him working in the garden.
Biz biraz bahçıvanlık yapıyoruz.
- We've been doing some gardening.
Bahçıvanlık kolay ve eğlencelidir.
- Gardening is easy and fun.
Tom bahçe işlerinden hoşlanır.
- Tom enjoys gardening.
Yapacak bir sürü bahçe işlerim var.
- I have a lot of gardening to do.
Yapacak bir sürü bahçe işlerim var.
- I have a lot of gardening to do.
Benim bahçe işlerinde bana yardım etmeni istiyorum.
- I would like you to assist me with my gardening.
garden shed (= a shed in a garden).
garden of microphones, which stuck up like metal flowers in her face.
UK equivalent)I love to do gardening.
My father is in the garden.
- My father's in the garden.
There are no roses in the garden.
- There aren't any roses in the garden.