Bahçıvanlık sağlığın için iyidir.
- Gardening is good for your health.
Bahçıvanlık kolay ve eğlencelidir.
- Gardening is easy and fun.
Bu günlerde zaman geçirmek için bahçe işleriyle uğraşıyorum.
- I am gardening these days just to kill time.
Benim bahçe işlerinde bana yardım etmeni istiyorum.
- I would like you to assist me with my gardening.
Bu günlerde zaman geçirmek için bahçe işleriyle uğraşıyorum.
- I am gardening these days just to kill time.
Tom bahçe işlerinden hoşlanır.
- Tom enjoys gardening.
Bahçede bir tavşan koşuyor.
- A rabbit is running in the garden.
Bahçe, evin önündedir.
- The garden is in front of the house.
Tepeler, küçük bir müze, bir park ve büyük bir kilise vardır.
- There are hills, a little museum, a public garden and a big church.
Bazı bahçıvanlar parkta açelyalara bakarlar.
- Several gardeners look after the azaleas in the park.
O, bahçeye bir çiçek soğanı ekti.
- She planted the flower bulb in the garden.
Bahçeyi kim tahrip etti?
- Who destroyed the garden?
Babamın bir dinlenmeye ihtiyacı var. O üç saattir bahçede çalışmaktadır.
- Dad needs to take a rest. He's been working in the garden for three hours.
Tom bahçede çalışırken uzun kollu giyer.
- Tom wears long sleeves when working in the garden.
Bahçede çalışırken elbiselerimi yırtarım.
- I tear my clothes when I work in the garden.
He had been gardening all day.
His hobby was gardening.
He had just entered the house and was wearing his gardening clothes.
garden shed (= a shed in a garden).
garden of microphones, which stuck up like metal flowers in her face.
UK equivalent)I love to do gardening.
My father's in the garden.
- My father is in the garden.
Tom has a big garden as well.
- Tom has a big garden, too.