wir feiren die ganze nacht, gece boyunca egleniyoruz.
Bütünüyle bunu incelememiz gerekiyor.
- We need to view this in its entirety.
Soruyu bütünü ile inceleyin.
- Examine the question in its entirety.
Ailesi için sağlıklı yemekler hazırlar.
- She prepares wholesome meals for her family.
Sen gençsin. Senin önünde sağlıklı bir hayat var.
- You're young. You have your whole life ahead of you.
I've known it all along.
- Ich habs die ganze Zeit gewusst.
That's what I said all along.
- Das habe ich die ganze Zeit gesagt.