gıcırtı

listen to the pronunciation of gıcırtı
Türkçe - İngilizce
squeak

The hinges are really squeaky. Could you oil them please? - Menteşeler gerçekten gıcırtılı. Lütfen onları yağlar mısın?

Dogs like squeaky toys. - Köpekler gıcırtılı oyuncakları sever.

creak

The door hinge's creaking is annoying! - Kapı menteşesinin gıcırtısı sinir bozucu!

Tom turned around when he heard the floorboard creak. - Tom döşeme tahtası gıcırtısı duyduğunda geriye döndü.

scrape
scratch
clack
creak, squeak, squeal
grinding, grating, gnashing, or gritting sound (of teeth)
squeal

A black limo rounded the corner with a squeal of tires. - Siyah bir limuzin bir lastik gıcırtısıyla köşeyi döndü.

creak, squeak, scrape
jar
{i} rasp
screech
screak
stridor
scroop
gıcırtı yapmak
scrape
gıcırtı önleyeci
anti squak
Türkçe - Türkçe
Sert nesnelerin sürtünmesi sonucu çıkan ses, gıcırdama sesi
Sert nesnelerin sürtünmesi sonucu çıkan ses, gıcırdama sesi: "Kapının tokmağı kuvvetli bir gıcırtıyla bir daha döndü, kanat oynadı."- P. Safa. İleri geri söylenme, tepki gösterme, protesto: "Mahallenin huzurunu bozan bu efendinin evden çıkarılması için ahali gıcırtıya başlar."- H. R. Gürpınar
İleri geri söylenme, tepki gösterme, protesto
(Osmanlı Dönemi) ATİT