In autumn, the moon is really beautiful.
- Sonbaharda ay gerçekten güzel.
Let life be as beautiful as summer flowers. And death as beautiful as autumn leaves.
- Yaşam yaz çiçekleri, ölüm de sonbahar yaprakları kadar güzel olsun.
Suddenly, it started to look almost nice and warm.
- Birdenbire, o güzel ve sıcak görünmeye başladı.
Her warm personality adds charm to her beauty.
- Onun sıcak kişiliği güzelliğine çekicilik katıyor.
The forest is very beautiful in the fall.
- Orman sonbaharda çok güzeldir.
Tom falls in love with every beautiful girl he meets.
- Tom tanıştığı her güzel kıza aşık olur.
After the rain, fair weather.
- Yağmurdan sonra, güzel hava.
The sky promises fair weather.
- Gökyüzü güzel hava vaadediyor.
I would rather read a nice novel than study vocabulary.
- Kelime çalışmaktansa güzel bir roman okumayı tercih ederim.
We have a nice school library.
- Bizim güzel bir okul kütüphanemiz var.
Mary is one of the prettiest girls in the whole school. Despite that, she's never had a boyfriend.
- Okulun en güzel kızlarından biri olmasına rağmen Mary'nin hiç oğlan arkadaşı yoktu.