güvertede

listen to the pronunciation of güvertede
Türkçe - İngilizce
on deck

The sailors were dancing on deck. - Denizciler güvertede dans ediyorlardı.

Morning found them on deck. - Sabah onları güvertede buldu.

On the deck of a ship, especially of a captain or officer; in charge
The batter that will be up next, typically when that player is waiting on the field

Jones is the on deck batter.

the batter to hit after the current batter is on-deck batter The on-deck batter generally warms up in a designated on-deck circle
A special stowage instruction to confine that the cargo stowage must be on deck rather than under deck
Notation that appears on an ocean bill of lading indicating that the goods have been stored on the deck of the vessel
on the deck of a ship; ready and willing prepared; (Sports) ready to take the next turn (e.g. be the next batter in baseball)
The batter waiting to hit after the player at bat The on-deck batter generally takes practice swings and tries to time the pitcher's delivery while waiting
güverte
deck

The ship had three decks. - Geminin üç güvertesi vardı.

Tom danced alone on the deck. - Tom güvertede yalnız dans etti.

güvertede bir koltuk rezervasyonu yaptırmak istiyorum
I'd like to reserve a deck chair
güvertede teslim
free on board
güvertede teslim fiyatı
(Hukuk) free on board (FOB) HHHH
güverte
(Askeri) ship board
güverte
below deck
güverte
slang a small table used for throwing dice
güverte
deck (of a ship)
Türkçe - Türkçe

güvertede teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

GÜVERTE
(Osmanlı Dönemi) Geminin anbar veya kamaralarının üstü, gezilecek kısmı
güverte
Gemide ambar ve kamaraların üstü: "Vapurlar geçer bomboş güverteleri / Bomboş uzanan denizin üstünde."- N. Cumalı
güverte
Gemide ambar ve kamaraların üstü
güverte
Gemilerde ve teknelerde baştan kıça kadar döşenmiş tahta veya madeni platform döşeme
güvertede