Dan was serving a life sentence in a maximum security facility.
- Dan maksimum güvenlikli bir tesiste ömür boyu hapis cezasını çekiyordu.
Layla was in a high security prison.
- Leyla yüksek güvenlikli bir cezaevindeydi.
Security is the greatest enemy.
- Güvenlik en büyük düşmandır.
Tom is a security guard at the airport.
- Tom havaalanında bir güvenlik görevlisidir.
Safety is the most important thing.
- Güvenlik en önemli şeydir.
She kept her valuables in the bank for safety.
- Güvenlik için kadın, değerli şeylerini bankada sakladı.