gürültücü

listen to the pronunciation of gürültücü
Türkçe - İngilizce
{s} noisy

The teacher scolded her class for being noisy. - Öğretmen, gürültücü olduğu için sınıfını azarladı.

My upstairs neighbors are very noisy. - Benim üst kattaki komşularım çok gürültücüdür.

{s} boisterous
tumultuous
rough
clamorous (person)
bouncing
noisy (person); (one) who crashes about
turbulent
obstreperous
roisterer
rackety
tumultuary
blatant
rioter
riotous
vociferous
tearaway
gürültücü kalabalık
rabble
gürültücü tip
ripsnorter
gürültücü topluluk
gaggle
gürültücü topluluk
rout
yaramaz ve gürültücü cin
poltergeist
Türkçe - Türkçe
Gürültü yapan veya gürültü çıkaran (kimse), velveleci
kavaracı
gürültücü