She used to keep a diary, but she no longer does.
- O, bir günlük tutardı, ama artık tutmuyor.
I am keeping a diary every day.
- Her gün bir günlük tutuyorum.
Tell me about your daily life.
- Bana günlük yaşantından bahset.
This is a daily newspaper.
- Bu bir günlük gazetedir.
My dad keeps a journal every day.
- Babam her gün bir günlük tutar.
I've started keeping a journal.
- Bir günlük tutmaya başladım.
The story was in all daily newspapers.
- Hikaye tüm günlük gazetelerdeydi.
The daily newspaper brings the world's problems to the breakfast table.
- Günlük gazete dünya'nın sorunlarını kahvaltı masasına getirir.
TV plays an important part in everyday life.
- TV günlük yaşamda önemli bir rol oynar.
Tell me about your everyday life.
- Bana günlük yaşamından bahset.