güneyli

listen to the pronunciation of güneyli
Türkçe - İngilizce
southern

Tom has a southern accent. - Tom güneyli aksanına sahip.

They could not stop the southern attack. - Güneyli saldırısını durduramadılar.

meridional
southerner

He spoke with a softness characteristic of southerners. - Güneylilerin yumuşak karakteriyle konuştu.

southron
güney
{i} south

In the north, there's Scotland; in the south, England; in the west, Wales; and further west, Northern Ireland. - Kuzeyde İskoçya, güneyde İngiltere, batıda Galler ve daha batıda da Kuzey İrlanda var.

Paraguay is a country in South America. - Paraguay, Güney Amerika'da bir ülkedir.

güneyli asker
greyback
güneyli asker
grayback
güney
austral

Australia is smaller than South America. - Avustralya Güney Amerika'dan daha küçüktür.

güney
southern

Southern newspapers attacked Lincoln. - Güney gazeteleri Lincoln'a saldırdı.

Tomorrow's total eclipse of the sun will be visible from the southern hemisphere. - Yarının toplam güneş tutulması, güney yarımküreden görünür olacaktır.

Güney
(Askeri) joint interagency task force - South - müşterek birimler arası görev kuvveti
güney
sunny side
güney
southernly
güney
south; southern, southerly
güney
meridional
güney
south wind. G
güney
southerly
Türkçe - Türkçe
Türkiye'nin güney illerinden olan (kimse)
Güney bölgelerinden olan (kimse veya topluluk), cenuplu
cenuplu
Güney
(Hukuk) CENUP
güney
Solunu doğuya, sağını batıya veren kimsenin tam karşısına düşen yön, dört ana yönden biri, cenup, kuzey karşıtı
güney
Herzaman güneş alan yer
güney
Bu yönde olan, bu yönle ilgili, cenubi
güney
Lodos
güney
Güneş gören yer
güneyli