Türkçe - İngilizce
güneyden teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- southerly
- south
Many swallows will come soon from the south.
-Yakında güneyden birçok kırlangıç gelecek.
Tom comes from the south.
-Tom güneyden geliyor.
- güney
- {i} south
In the summer it's very hot in southern Spain.
-Yazın, güney İspanya'da hava çok sıcaktır.
Tomorrow it will rain in the south of England.
-Yarın İngiltere'nin güneyinde yağmur yağacak.
- güneyden esen
- southerly
- güneyden esen
- south
- güney
- austral
Australia is smaller than South America.
-Avustralya Güney Amerika'dan daha küçüktür.
- güney
- southern
The southern army needed men and supplies.
-Güney ordusunun adamlara ve malzemelere ihtiyacı vardı.
In the summer it's very hot in southern Spain.
-Yazın, güney İspanya'da hava çok sıcaktır.
- Güney
- (Askeri) joint interagency task force - South - müşterek birimler arası görev kuvveti
- güney
- sunny side
- güney
- southernly
- güney
- south; southern, southerly
- güney
- meridional
- güney
- south wind. G
- güney
- southerly
İlgili Terimler
Türkçe - Türkçe
güneyden teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı
- Güney
- (Hukuk) CENUP
- güney
- Solunu doğuya, sağını batıya veren kimsenin tam karşısına düşen yön, dört ana yönden biri, cenup, kuzey karşıtı
- güney
- Herzaman güneş alan yer
- güney
- Bu yönde olan, bu yönle ilgili, cenubi
- güney
- Lodos
- güney
- Güneş gören yer
İlgili Terimler
güneyden
Heceleme
gü·ney·denResimler
Geçmiş
Favoriler