I don't suppose it's going to be sunny.
- Ben, güneşli olacağını sanmıyorum.
It was raining when we left, but by the time we arrived, it was sunny.
- Biz ayrıldığımızda yağmur yağıyordu, fakat vardığımızda hava güneşliydi.
The gibbous moon appears to grow fatter each night until we see the full sunlit face of the Moon. We call this phase the full moon.
- Kambur ay biz ayın tam güneşli yüzünü görene kadar her gece şişmanlıyor gibi görünür. Biz bu faza dolunay diyoruz.
As the Moon moves eastward away from the Sun in the sky, we see a bit more of the sunlit side of the Moon each night.
- Ay gökyüzündeki Güneşten doğuya doğru hareket eder, biz her gece ayın güneşli tarafını biraz daha çok görürürüz.