I've been with this project since day one.
Good day, how are you?
- İyi günler, nasılsın?
And I will raise it again in three days.
- Ve onu üç günde tekrar kaldıracağım.
It is getting warmer day by day.
- Hava günden güne ılıyor.
It's getting cooler day by day.
- Günden güne hava soğuyor.
Ken goes swimming day after day.
- Ken günden güne yüzmeye gider.
I studied English very hard day after day.
- Ben günden güne çok fazla İngilizce çalıştım.
The price of gold varies from day to day.
- Altının fiyatı günden güne değişiyor.
That country's economic situation changes from day to day.
- O ülkenin ekonomik durumu günden güne değişiyor.
Paintings should not be exposed to direct sunlight.
- Tablolar, doğrudan güneş ışığına maruz bırakılmamalıdır.
Sunlight brightens the room.
- Güneş ışığı odayı aydınlatıyor.
We chose Mary a good birthday present.
- Mary'ye iyi bir doğum günü hediyesi seçtik.
My grandfather gave me a birthday present.
- Büyükbabam bana bir doğum günü hediyesi verdi.
Today is the hottest day this year.
- Bugün, bu yılın en sıcak günüdür.
In Germany today, anti-violence rallies took place in several cities, including one near Hamburg where three Turks were killed in an arson attack on Monday.
- Bugün Almanya'da, Pazartesi günü kundaklamada üç Türk'ün öldürüldüğü Hamburg'un yakınında bir yer de dahil birçok şehirde şiddet karşıtı mitingler gerçekleşti.
This room gets a lot of sunshine.
- Bu oda bol güneş ışığı alır.
Sunshine is beneficial to plants.
- Güneş ışığı bitkiler için faydalıdır.
These medicines should be taken three times a day.
- Bu ilaçlardan günde üç kez alınmalı.
How many times a day does that bus run?
- O otobüs günde kaç kez çalışır?
Sami will maintain his innocence until the day he dies.
- Sami masumiyetini öldüğü güne kadar sürdürecek.
Which is the date of your birthday?
- Doğum günün hangi tarih?
That textbook is out of date.
- O ders kitabı güncel değil.
A warm, sunny day is ideal for a picnic.
- Ilık, güneşli bir gün piknik için idealdir.
You don't go to school on Sunday, do you?
- Pazar günü okula gitmiyorsun, değil mi?
I'm worn out, because I've been standing all day.
- Bütün gün ayakta durduğum için yoruldum.
I regret having been idle in my school days.
- Okul günlerimde aylak olduğum için pişmanım.
güneşin çıkmış olmasına rağmen, hava soğuktu.
- Güneş çıkmış olsa bile hava soğuktu.
Merih güneşten dördüncü gezegendir.
- Mars güneşten dördüncü gezegendir.