Tom hasn't updated the antivirus software on his computer in a long time.
- Tom uzun bir süre bilgisayarındaki antivirüs yazılımını güncellemedi.
There is an urgent need for them to update their system.
- Onların sistemlerini güncellemelerine acil bir ihtiyaç var.
I need to update my records to take account of the most recent transaction.
I just made an update to my blog about my trip to Rome.
I just made an update to the Wikipedia article on gorillas.
I prefer the updated version of his cookbook.
- Onun yemek kitabının güncelleştirilmiş sürümünü tercih ederim.
There is an urgent need for them to update their system.
- Onların sistemlerini güncellemelerine acil bir ihtiyaç var.