Good day, how are you?
- İyi günler, nasılsın?
And I will raise it again in three days.
- Ve onu üç günde tekrar kaldıracağım.
Paintings should not be exposed to direct sunlight.
- Tablolar, doğrudan güneş ışığına maruz bırakılmamalıdır.
Sunlight brightens the room.
- Güneş ışığı odayı aydınlatıyor.
I would like to give him a present for his birthday.
- Ona doğum günü için bir hediye vermek istiyorum.
We chose Mary a good birthday present.
- Mary'ye iyi bir doğum günü hediyesi seçtik.
Today is the hottest day this year.
- Bugün, bu yılın en sıcak günüdür.
As everyone knows, today is a very significant day for us.
- Herkesin bildiği gibi, bugün bizim için çok anlamlı bir gündür.
Sunshine is beneficial to plants.
- Güneş ışığı bitkiler için faydalıdır.
This room doesn't get much sunshine.
- Bu oda çok fazla güneş ışığı almaz.
How many times a day does that bus run?
- O otobüs günde kaç kez çalışır?
These medicines should be taken three times a day.
- Bu ilaçlardan günde üç kez alınmalı.
Sami will maintain his innocence until the day he dies.
- Sami masumiyetini öldüğü güne kadar sürdürecek.
Date of last revision of this page: 2010-11-03
- Bu sayfanın son güncellenme tarihi: 2010.11.03
Tom had a date for Valentine's Day.
- Tom'un sevgililer günü için bir randevusu vardı.
What a beautiful sunset!
- Ne güzel bir günbatımı!
A warm, sunny day is ideal for a picnic.
- Ilık, güneşli bir gün piknik için idealdir.
There is nothing like a glass of beer after a whole day's work.
- Bir tam günlük çalışmadan sonra bir bardak bira gibi bir şey yoktur.
I regret having been idle in my school days.
- Okul günlerimde aylak olduğum için pişmanım.
Güneşli olmasına rağmen, hava soğuktu.
- Güneşli olsa da hava soğuktu.
Güneşli olsa da hava soğuktu.
- Güneşli olmasına rağmen, hava soğuktu.