günahkâr

listen to the pronunciation of günahkâr
Türkçe - İngilizce
reprobate
trespasser
sinner, wrongdoer; sinful
wicked
sinner

Tom is an unrepentant sinner. - Tom tövbe etmeyen bir günahkardır.

No sinner is ever saved after the first twenty minutes of a sermon. - Hiçbir günahkar bir vaazın ilk yirmi dakikasından sonra hiç kurtarılmaz.

evil
unrighteous
(Konuşma Dili) prostitute
fallen
erring
sinful

I have never met a more sinful woman. - Daha günahkar bir kadınla hiç karşılaşmadım.

I have never met a more sinful person. - Daha günahkar bir kişiyle hiç karşılaşmadım.

sinful, reprobate (person)
transgressor
sacrilegious
evil doer
ungodly
wrongdoer
guilty
sinner, reprobate
babylonian
unredeemed
unregenerate
peccant
sacreligious
iniqultous
piacular
profligate
godless
Günahkâr kent
Gomorrah
Günahkâr kent
Gomorrha
günahkâr tutku
demon
günahkârlar
wrongdoers
Türkçe - Türkçe
(Osmanlı Dönemi) f. Günah işleyen, günahlı
Günah işlemiş, günahlı
Günahkârlar
(Osmanlı Dönemi) USAT
günahkâr