gözlemci teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- observer
- observer müşahit
- student
- (Politika, Siyaset) watchdog
- looker on
- supervisor
- lurkers
- observers
- gözlem
- {i} observation
Science is based on careful observation.
- Bilim, dikkatli gözleme dayanmaktadır.
Tom was kept in the hospital overnight for observation.
- Tom geceleyin gözlem için hastanede tutuldu.
- gözlemci öğrenci
- monitor
- gönüllü gözlemci
- (Meteoroloji) cooperative observer
- gözlem
- observer
- gözlem
- (Askeri) observation helicopter
- gözlemciler
- observers
- gözlem
- {i} observing
Tom was observing the sky with his telescope when he discovered a mysterious new object.
- Tom gizemli yeni bir nesne keşfettiğinde teleskobuyla gökyüzünü gözlemliyordu.
Waiting, observing, and keeping silent can avoid many wars.
- Beklemek, gözlemek ve sessiz kalmak birçok savaşı önleyebilir.
- gözlem
- sighting
- gözlem
- survey
- BM askeri gözlemci grubu
- (Askeri) United Nations military observers course
- Birleşik Devletler Washington Askeri Gözlemci Grubu
- (Askeri) United States Military Observer Group - Washington
- askeri gözlemci
- (Askeri) military observer
- gözlem
- investigation
Am I under investigation now?
- Şimdi gözlem altında mıyım?
- gözlem
- scopy
- gözlem
- (Nükleer Bilimler) observe
The woman observes and the man thinks.
- Kadın gözlemler ve erkek düşünür.
He observed many types of creatures there.
- Orada bir sürü yaratık çeşidi gözlemledi.
- gözlem
- observations
Brahe made many observations of the stars.
- Brahe yıldızlarla ilgili birçok gözlemler yaptı.
Clyde made very detailed drawings of his telescopic observations of Jupiter and Mars.
- Clyde, Jüpiter ve Marsla ilgili teleskopik gözlemlerinin çok detaylı çizimlerini yaptı.
- karadaki azami hava aracı; karada intikal (hava aracı); çok uluslu gözlemci grub
- (Askeri) maximum (aircraft) on ground; movement on ground (aircraft); multinational observer group
- optik gözlemci
- (Askeri) visual observer
- sürekli gözlemci
- (Hukuk) permanent observer
- sürekli gözlemci temsilciliği
- (Hukuk) permanent mission of observation
- teknik gözlemci
- (Askeri) technical observer