His observation is sharp, but he says very little.
- Onun gözlemi şiddetli fakat o çok az diyor.
Tom was kept in the hospital overnight for observation.
- Tom geceleyin gözlem için hastanede tutuldu.
Am I under investigation now?
- Şimdi gözlem altında mıyım?
Tom was observing the sky with his telescope when he discovered a mysterious new object.
- Tom gizemli yeni bir nesne keşfettiğinde teleskobuyla gökyüzünü gözlemliyordu.
I'm observing wild birds.
- Ben yabani kuşları gözlemliyorum.
The woman observes and the man thinks.
- Kadın gözlemler ve erkek düşünür.
Tom likes to observe birds.
- Tom kuşları gözlemlemeyi sever.
Clyde made very detailed drawings of his telescopic observations of Jupiter and Mars.
- Clyde, Jüpiter ve Marsla ilgili teleskopik gözlemlerinin çok detaylı çizimlerini yaptı.
Brahe made many observations of the stars.
- Brahe yıldızlarla ilgili birçok gözlemler yaptı.
In 1854, Le Verrier became director of the Observatory of Paris. At the time, this observatory was in decay. Le Verrier reestablished the observatory as a place where good science was taking place.
- 1854'te Le Verrier Paris gözlem evi müdürü oldu. O dönemlerde bu gözlem evi parçalanma içindeydi. Le Verrier gözlem evini iyi bilimin yer aldığı bir yer olarak yeniden kurdu.