I have to take these books back to the library.
- Bu kitapları kütüphaneye geri götürmek zorundayım.
I've got to take my library books back before January 25th.
- 25 Ocaktan önce kütüphane kitaplarımı geri götürmek zorundayım.
I had to carry Tom to bed.
- Tom'u yatağa götürmek zorunda kaldım.
I had to carry Tom upstairs.
- Tom'u üst kata götürmek zorunda kaldım.
I had to take Tom to the hospital.
- Tom'u hastaneye götürmek zorunda kaldım.
I want to take Tom home.
- Tom'u eve götürmek istiyorum.
You have to drive us home.
- Bizi eve götürmek zorundasın.
Tom was kind enough to drive me home.
- Tom beni eve götürmek için yeterince kibardı.
I want to get you someplace where I know you'll be safe.
- Seni güvende olacağın bir yere götürmek istiyorum.
I had to carry Tom to bed.
- Tom'u yatağa götürmek zorunda kaldım.
We've got to get them to bed.
- Onları yatağa götürmek zorundayız.
See if you can find an usher to take this gentleman to his seat.
- Bu beyefendiyi koltuğuna götürmek için bir teşrifatçı bulabilip bulamayacağına bak.
How long does the airport bus take to the airport?
- Havaalanı otobüsünün havaalanına götürmesi ne kadar sürer?
Take me to your leader.
- Beni liderinize götürün.
Take away these dishes, please.
- Bu tabakları götür, lütfen.
You can't take away these books.
- Bu kitapları götüremezsiniz.