götürme teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- taking (to); conduction
- swap-out
- transmission
- conduction
- taking (to)
- swap out
- (Bilgisayar) export
- conveyance
- götürmek
- take away
- götürmek
- take
The man went out of his way to take me to the station.
- Adam beni istasyona götürmek için zahmet etti.
I've got to take my library books back before January 25th.
- 25 Ocaktan önce kütüphane kitaplarımı geri götürmek zorundayım.
- gözünün önüne götürme
- visualization
- götür
- take
This bus will take you to the museum.
- Bu otobüs sizi müzeye götürecek.
How long does the airport bus take to the airport?
- Havaalanı otobüsünün havaalanına götürmesi ne kadar sürer?
- götürmek
- gulp down
- götürmek
- {f} take off
- götürmek
- bear
- götürmek
- carry
I had to carry Tom upstairs.
- Tom'u üst kata götürmek zorunda kaldım.
I had to carry Tom to bed.
- Tom'u yatağa götürmek zorunda kaldım.
- götürmek
- (Argo) fuck
- götürmek
- {f} get
We've got to get Tom back home.
- Tom'u eve geri götürmek zorundayız.
I want to get you someplace where I know you'll be safe.
- Seni güvende olacağın bir yere götürmek istiyorum.
- götürmek
- swap-out
- götürmek
- (Argo) have it off
- götürmek
- transmit
- götürmek
- take to
I want to take Tom home.
- Tom'u eve götürmek istiyorum.
I had to take Tom to the hospital.
- Tom'u hastaneye götürmek zorunda kaldım.
- götürmek
- (Argo) screw
- götürmek
- (Argo) hump
- götürmek
- support
- götürmek
- (Argo) bang
- götürmek
- (Argo) jazz
- götürmek
- take someone off
- götürmek
- export
- götürmek
- (Argo) eff
- götürmek
- (Argo) love
- götürmek
- transport
- götürmek
- lead to
- götürmek
- drive
Tom was kind enough to drive me home.
- Tom beni eve götürmek için yeterince kibardı.
I'd be more than happy to drive you home.
- Seni eve götürmekten mutlu olurum.
- götürmek
- (Argo) have intercourse
- götürmek
- (Argo) make love
- götürmek
- (Argo) do it
- götürmek
- (Argo) make out
- götürmek
- take something off
- götürmek
- (Argo) get laid
- götürmek
- manage
- götürmek
- cart
- götürmek
- go
- götürmek
- (Argo) roll in the hay
- götürmek
- (Argo) have a go at it
- götürmek
- run
- götürmek
- ferry
- götürmek
- (Argo) sleep with
- götürmek
- (Dilbilim) bring away
- götürmek
- (Argo) get it on
- götürmek
- deliver
- götürmek
- destroy
- götürmek
- (Argo) know
I want to get you someplace where I know you'll be safe.
- Seni güvende olacağın bir yere götürmek istiyorum.
- götürmek
- waft
- götürmek
- (Argo) bonk
- götürmek
- (Argo) have sex
- götürmek
- (Argo) be intimate
- götürmek
- (Argo) bed
He wined me and dined me and then wanted to take me to bed!
- O bana şarap içirip yemek verdi ve sonra yatağıma götürmek istedi!
We've got to get them to bed.
- Onları yatağa götürmek zorundayız.
- götürmek
- conduct to
- götürmek
- {f} guide
- götür
- take away
Mom said if I misbehave, she'll take away the computer for a week.
- Annem, yanlış davranırsam bir hafta boyunca bilgisayarı götüreceğini söyledi.
Take away these dishes, please.
- Bu tabakları götür, lütfen.
- götürmek
- lead
- götürmek
- lead on
- götürmek
- convey
- götürmek
- conduct
- götürmek
- sail
- götürmek
- evacuate
- götürmek
- arrest
- götürmek
- hit
bir kızı götürmek.
- yanına alma, beraberinde götürme
- receiving side, drive along the
- götür
- betook
- götür
- betake
- götür
- spirits
- götür
- betaken
- götür
- spirited
- götürmek
- to cause the death of, kill off
- götürmek
- to take away, take out
- götürmek
- conduce
- götürmek
- usher
See if you can find an usher to take this gentleman to his seat.
- Bu beyefendiyi koltuğuna götürmek için bir teşrifatçı bulabilip bulamayacağına bak.
- götürmek
- bear away
- götürmek
- to take away, destroy, ruin
- götürmek
- remove
- götürmek
- to be able to take up/in
- götürmek
- to accompany (someone) to (a place)
- götürmek
- to take (someone) to (a place)
- götürmek
- carry away
- götürmek
- to lead to (a result, an end)
- götürmek
- to take (to), to take away; to drive; to carry, to convey, to transport; to bear, to put up with, to accept; to lead (to), to conduct to; to manage, to run (business, etc.); to arrest; to destroy; (geçmişe) to carry sb to back (to sth); to gulp down lüpletmek
- götürmek
- whip off
- götürmek
- (for the police) to take off, carry off, lead off, conduct (someone)
- götürmek
- to tolerate, stand for, bear, put up with
- götürmek
- to take (something) from (a place, someone) to (a place, someone)
- götürmek
- to take away, remove, carry away, carry off
- götürmek
- to carry, convey, or transport (something) from (one place) to (another)
- götürmek
- put across
- götürmek
- take&advantage&of